30 Nisan 2009 Perşembe

GÜNLÜK BURÇ,














Günlük Burç






29 Nisan 2009 Çarşamba

YILLARDA DEĞİL.

YILLARDA DEĞİL.
Kabahat yıllarda değil bizde.Kıymrtini bilemedik yılların
.Hor kullandık her şeyde olduğu gibi.
Hasretlik kader der geçiririz
.Aslında günleri bilmeden bitiririz.
Sevenlerimiz yok kalmadı deriz.
Belkide sevenlerimizi dostlarımızı.
Biz bilmeden kendimiz kaybetmişizdir.
Yaşadığımız sürece yıllar gelip gecer
.Kah güzel kah kötü
(Şengül Kızıldağ)

27 Nisan 2009 Pazartesi

CANIM KIZIMA /OĞLUMA MEKTUP..

CANIM KIZIMA/OĞLUMA MEKTUP : .Benim yaşlandığımı düşündüğün gün [ki yaşlı olmayacağım] sabırlı ol lütfen ve beni anlamaya çalış....Yemek yerken üstümü kirletirsem... Üzerimi değişecek gücüm yoksa...Lütfen sabırlı ol. Benim sana bir şeyler öğretmek için seninle ilgilendiğim zamanları hatırla... .Seninle konuşurken sürekli aynı şeyleri 1000 kere tekrarlıyorsam, sözümü kesme...Beni dinle. Sen küçükken, uyuyana kadar sana aynı hikayeyi 1000 defa tekrar tekrar okumak zorunda kalıyordum. .Banyo yapmak istemedigimde, beni utandırma yada azarlama...Seni banyoya götürmek için icat ettiğim küçük yöntemlerimi ve oyunlarımı hatırla....Yeni teknojiler karşısındaki cahilliğimi görürsen...Bana zaman tanı ve beni yüzünde alaycı bir gülümsemeyle izleme. .Bazı zamanlar unutkan olursam yahut konuşmalarımızda ipin ucunu kaçırırsam...Lütfen hatırlamam için gerekli zamanı bana tanı...Eğer hatırlayamazsam sinirlenme...Çünkü asıl önemli olan benim konuşmam değil, senin yanında olabilmem ve senin beni dinliyor olmandır..Ben sana bir sürü şeyi nasıl yapacağını gösterdim. İyi yemek yemeyi, iyi giyinmeyi, yaşamı göğüslemeyi... .Eğer bir şey yemek istemezsem, baskı yapma bana. Ne zaman yemem ya da yememem gerektiğini ben gayet iyi bilirim... .Ve yaşlı bacaklarım yürümeme izin vermediğinde bana elini ver... Tıpkı, benim sana ilk adımlarını atarken verdiğim gibi. .Ve bir gün artık daha fazla yaşamak istemediğimi söylediğimde... ve ölmek istediğimi... kızma... Bir gün anlaycaksın... Yaşımın; zevk alma değil artık idareten yaşama yaşı olduğunu anlamaya çalış. .Bir gün şunu anlayacaksın: Hatalarıma karşın hep senin için iyi olanı gerçekleştirmeye çabaladım ve senin yolunu hazırlamaya çalıştım. .Senin yanında olduğumda üzgün, kızgın ya da güçsüz hissetme kendini. .Benim yanımda olmalısın, beni anlamalısın ve bana yardım etmelisin. .Yürümeme yardımcı ol... Ve yolumu sabır ile, sevgi ili bitirmeme... .Benim için yaptıklarını bir gülümseme ve senin için her zaman taşıdığım çok derin bir sevgi ile geri ödeyebilirim ancak. Seni çok seviyorum oğlum/kızım ve hep seveceğim... Bunu sakın unutma... Baban ve Annen (ALINTI)

26 Nisan 2009 Pazar

ANLADIM. CAN YÜÇEL.

ANLADIM
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım.
. Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım.
. Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım.. '
'Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana ''git'' dediğimde anladım..
Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...
Can YüceL

25 Nisan 2009 Cumartesi

ÇARŞAF BÖREĞİ..


Bügün işlerim azdı arkadaşlar kendime iş çıkardım çarşaf böreği yaptım

biraz uğraştırıcı ama yaptıktan sonra hiç bir yorgunluk kalmıyor

güzel lezzetli oluyor.

şimdi tarife gecelim.

MALZEMELER.

1 kg un

125 gr margarin

1 çay bardağı sıvıyağ

1 paket kabartma tozu

tuz

İÇ MALZEMESİ

Arzunuza kalmış peynirli maydanozlu,patatesli,kıymalı olur

YAPILIŞI..

Unun içine kabartma tozunu ekleyin güzelcene yoğurun

20 dakika kadar dinlendirin hamuru sonra dört yumak eşit olucak

şekilde kesin ilk bezeyi acın 30 santim büyüklüğünde üzerini sıvıyapşa azıcık yağlayın elinizle yayın dört bezeyide aynı şekilde yapın çarşafınızı yayın açtığınız hamurların birini çarşafın üzerine koyun elinizle çekerek büyükçene açın üzerine yaptığınız içten serpin her yerine üzerine erittiğiniz yağdan her tarafına iki üç kaşık serpin çarşafın kenarından tutarak kaldırın rula yapın yağlanmış tepsinize sararak koyun diğer üç hamuruda aynı işlem yapın üzerine yumurta sarısı çörek otu serpin 200 derece fırında pişirin

Afiyet olsun..

Çanakkale Savaşı'nın ilk kez ortaya çıkan görüntüleri

Çanakkale şavaşından ilk kez görüntülerini video olarak ekledim
izlerken çok duygulandım arkadaşlar..

24 Nisan 2009 Cuma

PORTAKALLI REVANİ..


PORTAKALLI REVANİ.


MALZEMELER..

.4 adet yumurta.

1 su bardağı yoğurt.

1 su bardağı sıvıyağ

1 su bardağıtoz şeker

2 su bardağı un.

1 su bardağı irmik

1 paket kabartma tozu.

1 Adet portakal.
limon kabuğu rendesi


ŞERBETİ..
5 su bardağı su
4 su bardağı şeker,yarım limon suyu.

YAPILIŞI



şerbeti kaynatın yumurtaları toz şekeri iyice çırpın .Yoğurt sıvıyağ,irmik portakal rendesi kabuğundan az birşey koku vermek içinve un katılır.En son kabartma tozu ekleneçek karıştırılır.Tepsi yağlanarak çırpılan hamur dökülür üzeri iyice kızarana kadar pişirilir istenilen şekilde kesilerek yapılan şerbet ılık olarak hamurun üzerine dökülür
Afiyet olsun

40 YAŞ ERKEĞİ..(CAN DÜNDAR)

40 YAŞ ERKEĞİ.. (CAN DÜNDAR)
Kendimi ayırt etmeden söyleyeceğim; Bazen erkek soyu midemi bulandırıyor. "Kadın kokusu", taze ete susamış bir sırtlana dönüştürüyor bizi... Gözümüzü kör ediyor; başımızı döndürüyor. Amerikan başkanından hocasına, kör cahilinden okumuşuna, kılıbığından "Taşfırın"ına kadar böyle bu...Hele 40'ımızı geçmişsek... Hele cüzdanımızı şişirmişsek... Ve hele 40 yılı "boşa" geçirmişsek...* * *Sokağın çağrısını 40'larında işiten erkeğin "kaybolan yıllar" ağıtına, "televole" özentisi bir aşermenin ağız şapırtısı eşlik ediyor. Evet, "alem gezip eğleniyor". Sokakta onun karizmasına teslim olmaya hazır "çıtırlar" fink atıyor. O ise pijaması içinde "evi bekliyor". Oysa -40'lıkların yaman teşhisiyle- "Hayat hızla geçiyor" ve "Böyle mi öleceğiz?" sorusu beyni deşiyor. Bu panik, yaşanmamış yılların hıncıyla sokağa döküyor 40 yaş erkeğini...Altta kırmızı arabalar, belde zar zor giyilmiş kotlar, dilde demode iltifatlar, cepte karaborsa Viagra'larla... Hâlâ beğeniliyor olmanın vehmi, hala yapabiliyor olmanın hazzına karışıyor. Tatmin edilen ego şiştikçe şişiyor. Nefis uyanınca göz, ne iş ne ev görüyor. Bitap evliliklerin tozunu, sevgisiz ilişkiler alıyor. Her dişlenen "taze et", yenileri davet ediyor. Ev zulaları, günahların çetelesini tutuyor. İhanet kol geziyor.* * *Kim bilir kaç erkek, gömlekteki bir ruj izi, cepte unutulmuş bir mektup ya da ansızın gelen bir telefon mesajı yüzünden kan ter içinde hesap verdi, çocukça boyun eğdi, beceriksizce yalan söyledi, öfkeyle terk etti, terk edildi bugünlerde... Kaçı, pişman gözler, yalvaran sözlerle geri döndü eşine, döndürdü eşini...Kaçı, ertesi gün unuttu, "ebediyen" verdiği sözleri... Kaçı, haber verenleri suçladı, yakalandığında...Kaçı, yakalanana "enayi" dedi, haberi duyduğunda...Ve kaç "kutsal kadın", aile denilen kumdan kalenin sınırboylarını bekledi, kızarak, ağlayarak, utanarak, yine de diş bilediği kale reisini savunarak; ...ve göz yumarak... bazen sevgiden, çoğu kez çaresizlikten... ...aynı saatlerde erkek, bir kahvede, becerdiklerini anlatırken...* * *Yanlış anlaşılmasın. Garipsediğim, 40 yaş erkeğinin kadını sevmesi değil; sevmemesi... Ve şaşırtıcı olan, ihanet etmesi değil; ihanet ettiği hayatı aynen sürdürmesi... Yaşadığının bedelini ödemeye cesaret edememesi... Harcına yalan kattığı kaleyi terk edememesi... "Ben de karımın kaçamağını, ondan beklediğim tevekkülle karşılayabilirim" diyememesi...Hep kendine yontarak diktiği ikiyüzlü bir ahlak totemine her daim secde etmesi... Ne ihanet ettiği, ne ihaneti paylaştığı kadına karşı dürüst olabilmesi... 40'ında hala para karşılığı çiftleşmeyi, geceden kalma pudra izini banyoda gizlice çitilemeyi, cep telefonunu her an patlayabilecek bir el bombası gibi gizlemeyi kendineyedirebilmesi...* * *Kabul edelim: Evlilik bitti!Çağ yorgunu aile, ancak başka kadınların (ya da erkeklerin) kolunda yürüyebiliyor. Yalan, bir mecburiyetler rejimi sayılan evliliğin temellerini oyuyor. Ve herkes her şeyi bilerek, gönülsüzce boyun eğerek bu oyunu oynuyor. Çare, eşlerin birbirinin hayatını yaşamaktan vazgeçip her hayatı, sahibinin nefsine, iradesine, vicdanına, insafına terk etmesidir. Sevgi varsa, aile ilelebet sürecektir. Yoksa, böyle sürdürmek rezilliktir. Yalansız yaşamayı özlemediniz mi?(Can Dündar).

Can dündarın bu yazısına hak vermemek mümkün değil ama (istisnalar Ayrıdır )

23 Nisan 2009 Perşembe

HEP SENİNLE.(KENDİ ŞİİRLERİM)

HEP SENİNLE.
Hep seninle olurdum
Gül gibiydim yanında
Seni sevdiğim kadar.seninde beni sevdiğini biliyordum
Umutlarımdan hayellerimden
silmek istedim bir an seni ben.Karların buz tutmuş hali gibiydi kalbim
Hiç bir şeye sitem etmezdim seninle olunca
hasretlik girdi aramıza.Ayrılık girdi
Gözlerim gecede kapanmaz oldu
Sabahlar olmadı gün doğmadı
Sensizlik zor be gülüm.Yaşamanın anlamı kalmadı.
.Şengül K.

IŞIĞA HASRET..(KENDİ ŞİİRLERİM)



IŞIĞA HASRET..Işığa hasret kaldım bir yudum suya
yağmurlu bir gecede yollarda yapayalnız
yaralı bir ceylanın acıyla sana bakan gözleri gibi
Yandım, yandım uzaklara baka kaldım hüzünle düşlerimle.Güneşin akşam batışını seyrettim boş boş bakan gözlerimle
kopmuş dallarda yerdeki yaprak gibi sarardım.uzun bir yola çıktım bile bile isteye ,isteye.Ama nafile çıkışmış benimki anladım.Düşlediğim hayalim yok ne kadarda peşinden gitsem boş
sevgi iki kişiliktir benimki sadece plotonik Aşk
biliyorum ama sol tarafımda atan yüreğime söz geçiremiyorum
atışlarıyla seni bana hatırlatıyor bu sevgi'yi unuttuğum gün
atışların durması demektir o zaman seni unuturum.Yüreğim,sevgim,Aşkım.
Şengül K..

SÜTLAÇ.


Artık şerbetli tatlıları yemeyi bırakıcam nasıl oluçaksa çok

seviyorum ama dr rum azalt dedi 30 senenin üzerindedir tedavi görüyorum

17 yaşımda ilk ameliyatımı oldum gögüs yani (MEME)o zamanlar gençlik hiç bir şey

aklıma gelmiyordu yıllar geçtikce farkına varıyor insan bu sene altıncı ameliyatımı oldum

tedaviler bitmek üzere arkadaşlarım testler çok ağır ama alıştım artık dün testlerimin

bazılarını aldım düzelme görüldü inanırmısınız ne kadar sevindim tedavilerimin karşılıgını görüyorum bir kaç sene evel içime kapandım yıllardır bıkmıştım artık ama net te buraları gezerken bloglar ilgimi çekti üye oldum iki senedir nerdeyse (sengulce.blogcu com.)dayım

orda bazı arkadaşlarım vardı buraya geçtiler bende geldim çok güzel samimi burası

arkadaşlar sizlerin yanında olduğum için bir uğraş verdiğim için

Tedavilerim düzeldi ALLAHIN izniyle dahada iyi olucam arkadaşlarım .

Ama şimdi sütlaç tarifime geceyim arkadaşlar..


MALZEMELER.


1 KG süt.

2 kaşık mısır nişastası

1 çay bardağı pirinç

bir kase şeker tabi daha şekerli arzu ederseniz şeker eklersiniz

1 adet vanilya

tarcın


YAPILIŞI.


Önce pirincimizi güzel yıkayıp bir miktar suda pişilerim

sütümüzü ekliyelim şekeride ekledikten sonra nişastamızı ayrı bir yerde sulandırıp öyle sütümüze ekliyelim vanilyayıda koyduktan sonra pişmeye bırakalım devamlı bakalım dibini tutmasın koyu kıvama gelince ocaktan alıp kaselere koyalım üzerinede tarcınımızı ekliyelim

kaseler soğuduktan sonra buzdolabımıza koyalım

afiyet olsun..

21 Nisan 2009 Salı

TAVŞAN TORAMAN.

( 1..)
Ben TAVŞAN TORAMAN Sahibim çok yiyorum diye bu ismi koydu
herhalde onun için koymuş ben bir haftalıkken beni evin büyük oğlu satın almış pek hatırlamıyorum küçüktüm eve getirdi evde niye ketirdin bu kemiriçi bir hayvandır dediler ama o gün bir şey demediler bahçeli bir yere veririz rahat eder dediler beni balkonda beslemeye başladılar derken beni vereçek yer bulamadılar kimse istemedi beni evin annesi beni haftada 3 kere yıkamaya başladı kokuyormuşum parfümlerdi bembeyezım derken bir gün balkon kapısı acık kalmış ben yavaşca salandan içeri girdim ne göreğim en sevdiğim bilgisayarda bir yığın kablolar var dayanamadım hepsini kemirdim sahibim içeri girdi bana biraz kızdı hemen gitti büyük bir kafes aldı içine koydu ben biraz zor alştım kafese ama razı oldum bana alıştılar çok da sevmeye başladılar yiyeceklerimde güzel kafese ses çıkarmadım hala beni isteyen kimse cıkmadı yaşım 3 çü bitiriyorum 4 yaşıma girmeme az kaldı evin babası şimdi ne diyor milyarlar verseler TORAMAnımı kınseye vermem onlara mimnattarım ben TAVŞAN TORAMAN sahiplerimi çok seviyorum ilerde olucakları sizlere yine yazıcam hayvanları sevin sevgi güzeldir..
(2)
Kategori TAVŞAN::TOROMAN
Ben tavşan toraman Sahibim beni aldığında bir haftalıktım cinsiyetimi bilmiyorlardı onun için beni kız olarak isim verdiler kızım diye beni üç alık filan dım bende değişikliği fark ettiler o zaman Erkek olduğumu anladılar bana verdikleri kız ismimi hemen değiştirdiler zaten bende sevmemiştim o kız ismi adımı toraman olarak koydular ben etli olmamak şartıyla nerdeyse her şeyi yerim kara lahana,maydanoz ,ana yemeklerim.havuçu ince ince kesiyorlar sağolsunlar yerde olan bir şeyi yemem lahanalarımı maydanozumu kafesime asılı olarak yerim kuru üzüm antep fıstığı badem çok severim kurabiyeye dayanamam bisküvi kek yediklerimin arasındadır haftada bir iki kere süt içiyorum haftanın iki günü yıkanıyorum biraz bu aralar kilo aldım ziplamalarım azaldı yürürken karnım yerde diye sahibim biraz konuşuyor ama kıyamıyor bana yine yediriyor ha unuttum elmayıda çok severim bu günlük bu kadar bonya günüm gelmiş evin annesi banyoyu hazırlıyor hoşçakalın yine yazarım size
Tavşan...TORAMAN...

18 Nisan 2009 Cumartesi

ŞEKER PARE.


Bu gün şeker pare yapmak istedim sütlü tatlılar daha hafif

oluyor ama aradada şerbetli tatlılar güzel oluyor.


Malzemeler.


500 gr un.

300 gr margarin.

3 yumurta.

1 çay bardağı irmik.

150 gr pudra şekeri.

1 paket kabartma tozu.


ŞERBETİ..

4 bardak şeker

4 bardak su

yarım limon..




YAPILIŞI..


Bütün malzemeleri karıştırın yoğurun hamuru fazla sertleşmeden yuvarlak

yada elips şekillerde tepsiye dizin.Yumurta sarısı sürerek 180 derecelik fırına atın

bu arada şerbeti için şekeri su ile birlikte ocağa koyun kaynamaya başlayınca limonu

ilave adin şekerparelere sıçak şerbeti dökün şurubunu çekince üzerini süsleyin

istediğiniz gibi

Afiyet olsun..

17 Nisan 2009 Cuma

ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMASI.




Bu gün pazara gittim dolma biberlerini görünce dayanamadım aldım


almak pişirmek kolayda benim iki oğlum var birisi zeytinyağlı seviyor


öteki kıymalı seviyor ikisinin arasında kaldım herşeyin bir çaresi var dedim kura çektim


ikitarafta kırılmasın diye Zeytinyağlı çıktı bende öyle yaptım.çocuklar herşeyimiz


onlar için yapmıycağımız bir şey yoktur .Şimdi tarife geçelim




MALZEMELER..






500 gr dolmalık biber2 adet doğanbir kaşık kuru nanebaharatı istediğiniz gibi ekleyin açılı acısız500 gr pirinçdolmalık üzümdolmalık fıstıktuz1 adet domates1 çay bardağı sıvı yağ




YAPILIŞI..




sıvı yağı tenceremize koyalım biraz kızınca soğanları küçük küçük doğrayıp yağımıza ekliyelim soğanlar pembeleşince pirinçimizide ekleyelim 5 dakika kadar kavuralım sonra yukardaki malzemelerimizi tek tek ekliyelim karıştıralım oçağı kapatalım biraz iç malzememizi dinlendirelim sonra biberlerimizi dolduralım sıra sıra tenceremize dizelim geniş bir tencere olsunki dolmalar sıkışıp patlamasın görünümü güzel omaz Afiyet olsun

16 Nisan 2009 Perşembe

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK..



Sevgili blog arkadışımız ÖYKÜ nün bu güzel düşüncesi inin kutlarım
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

15 Nisan 2009 Çarşamba


Kayısı reçeli

malzemeler

1 kg kayısı 1 kg toz şeker2 kaşık limon yada limon suyu2 bardak su


yapılışı

kaysılarımızı yıkayalım ikiye kesip çekirdeklerini ayıralım tenceremize suyumuzu koyalım kstiğimiz kaysılarımızı suyun içine ekliyelim kaynamaya bırakalım 10 dakika sonra şekerini ekliyelim kaynayıp koyulaşmaya başlayınca limon ilave edelim kıvama geldiğini anlamak için kaşığımızın ucuyla kuru bir yer dökelim kıvamı koyuysa ocağımızı karartalım soğuyunca kavanozlarımıza koyalım Şayet kuru kayısıdan yapmak isterseniz akşamdan yıkayın kayısılarınızı sıcak suda sabaha kadar bekletin hem yumuşar hemde güzel olur.Afiyet olsun

VİŞNE RECELİ.


VİŞNE REÇELİVişnenin zamadı değil ama ben vişne cıktığında alıp derin dondurucuya koymuştum kışın cıkarıyorum reçel komposto yapıyorum bu günde reçel yaptım



MALZEMELER1 KG VİŞNE1 KG TOZ ŞEKERYARIM LİMON1 YEMEK KAŞIĞI LİMON SUYU


YAPILIŞI



VİŞNELERİ TENCERENİZE KOYUN ÜZERİNE ŞEKERİ EKLEYİN 1 ÇAY BARDAĞI SUYU KOYUN TAZE VİŞNEYSE AKŞAMDAN ŞEKERE KOYUN DONDURUCUDAYSA HEMEN ŞEKERLEDİKDEN SONRA OÇAĞINIZA KOYUN ALTINI KISIN OCAĞINIZIN BİR ÇAY BARDAĞI SU EKLEYİN PİŞMEYE BIRAKINRENGİ KIVAMINA GELİNCE KAŞIĞINIZIN UCUYLA KURU BİR YERE DÖKÜN BAKIN KOYULAŞMAYA BAŞLAMIŞSA LİMONUNU EKLEYİN ON DAKİKA DAHA KAYNATIN OÇAKTAN ALIN BİRAZ SOĞUMUŞSA KAVANOZUNUZA KOYUN YALNIZ REÇEL YAPARKEN TAHTA KAŞIK KULLANINAFİYET OLSUN..

14 Nisan 2009 Salı

SIVAS USULÜ AYRANLI ÇORBA.


Oğlum yoğurtlu ayranlı çorbayı çok seviyor bu çorba

dahaçok yazın yenir soğuk olduğu için ama bu gün istedi dayanamadım yaptım

pazıyla olduğu için yararlı bir çorba lif bakımından çok iyi

yokta tutuyor lezzetlide


MALZEMELER.


1 Demet pazı.

2 yemek kaşığı bulgur .

500 gr yoğurt.

tuz.

YAPILIŞI..


Önce pazıları çok güzel yıkıyalım ince ince keselim

derin bir tencereye koyalım üzerine bulgurumuzu ekliyelim

üzerini geçmiyçek şekilde suyunu koyalım ocağımıza koyalım

pişirelim piştikten sora suyunu süzelim

yoğurdumuzu cırpalım pazının içine ekliyelim sulandıralım biraz

sonra buz dolabımıza koyup soğutalım bu kadar.

Afiyet olsun..

CANIM KIZIMA/OĞLUMA MEKTUP..

CANIM KIZIMA/OĞLUMA MEKTUP : .Benim yaşlandığımı düşündüğün gün [ki yaşlı olmayacağım] sabırlı ol lütfen ve beni anlamaya çalış....Yemek yerken üstümü kirletirsem... Üzerimi değişecek gücüm yoksa...Lütfen sabırlı ol. Benim sana bir şeyler öğretmek için seninle ilgilendiğim zamanları hatırla... .Seninle konuşurken sürekli aynı şeyleri 1000 kere tekrarlıyorsam, sözümü kesme...Beni dinle. Sen küçükken, uyuyana kadar sana aynı hikayeyi 1000 defa tekrar tekrar okumak zorunda kalıyordum. .Banyo yapmak istemedigimde, beni utandırma yada azarlama...Seni banyoya götürmek için icat ettiğim küçük yöntemlerimi ve oyunlarımı hatırla....Yeni teknojiler karşısındaki cahilliğimi görürsen...Bana zaman tanı ve beni yüzünde alaycı bir gülümsemeyle izleme. .Bazı zamanlar unutkan olursam yahut konuşmalarımızda ipin ucunu kaçırırsam...Lütfen hatırlamam için gerekli zamanı bana tanı...Eğer hatırlayamazsam sinirlenme...Çünkü asıl önemli olan benim konuşmam değil, senin yanında olabilmem ve senin beni dinliyor olmandır..Ben sana bir sürü şeyi nasıl yapacağını gösterdim. İyi yemek yemeyi, iyi giyinmeyi, yaşamı göğüslemeyi... .Eğer bir şey yemek istemezsem, baskı yapma bana. Ne zaman yemem ya da yememem gerektiğini ben gayet iyi bilirim... .Ve yaşlı bacaklarım yürümeme izin vermediğinde bana elini ver... Tıpkı, benim sana ilk adımlarını atarken verdiğim gibi. .Ve bir gün artık daha fazla yaşamak istemediğimi söylediğimde... ve ölmek istediğimi... kızma... Bir gün anlaycaksın... Yaşımın; zevk alma değil artık idareten yaşama yaşı olduğunu anlamaya çalış. .Bir gün şunu anlayacaksın: Hatalarıma karşın hep senin için iyi olanı gerçekleştirmeye çabaladım ve senin yolunu hazırlamaya çalıştım. .Senin yanında olduğumda üzgün, kızgın ya da güçsüz hissetme kendini. .Benim yanımda olmalısın, beni anlamalısın ve bana yardım etmelisin. .Yürümeme yardımcı ol... Ve yolumu sabır ile, sevgi ili bitirmeme... .Benim için yaptıklarını bir gülümseme ve senin için her zaman taşıdığım çok derin bir sevgi ile geri ödeyebilirim ancak. Seni çok seviyorum oğlum/kızım ve hep seveceğim... Bunu sakın unutma... Baban ve Annen (ALINTI)

12 Nisan 2009 Pazar

SADE BÖREK..


Bu gün sabah erkenden börek açtım

pazar sabahlarını çok seviyorum

bütün aileçek kahvaltı sofrasında beraberiz

ama yorulmadım desm yalan olur evde kızım da yok

3 erkek eşim iki oğlum ama güzel bir yorgunluk


sizlerle böreğimin tarifini paylaşmak istedim


MALZEMELER.


1 kg un.

125 gr margarin

1 çay bardağı sıvı yağ

tuz


YAPILIŞI..


Unu güzelcene yoğuralım hamurumuz fazla katı olmasın

15 dakika kadar dinlendirelim uzunlamasına dört yumak keselim

tek tek açalım kenarları nı çekerek her açtığımız katın aralarını yağlıyalım

bohca gibi katlarken kat aralarınıda yağlıyalım fırın tepsisinne koyalım üzerini elimizle bastıralım

yumurta sarısı sürüp fırına verelim 180 derece ısıda olsun fırın ayarı..

Afiyet olsun.

11 Nisan 2009 Cumartesi

CEVİZLİ TEL KADAYIF..





Bu gün canım cevizli tel kadayıf istedi canım yaptım herkes yapar amatarifini sizlerle paylaşmak istedim.
MALZEMELER..500gr tel kadayıf (miktarı size kalmış )300 gr ceviz150 gr margarin100 gr tereyağ.
ŞERBETİ4 Bardak şeker5 Bardak su. önce şerbetinizi kaynatın 2 kaşık limon ekleyin kaynarkensoğumaya bırakınkadayıf sıçak şerbet soğuk olursa hamur olmaz daha güzel olur.
YAPILIŞI.Önce kadayıflarınızı didikleyin tel tel olsunyağınızı eritin soğuduktan sonra geniş bir tepside kadayıfın içine katın iyicene karıştırın yağı kadayıfa orta boy tepsiye yarısını koyun kadayıfın üzerini bastırıncevizlerinizi ufaltın ortasına yayın diğer kadayıfıda onun üzerine yayınüzerini iyicene bastırın 180 derece fırında pişirinsoğuk şerbeti üzerinden dökün çektikten sonra servis yapabilirsinizArzunuza göre Kaymakta üzerine ekleyebilirsinizAfiyet olsun...















10 Nisan 2009 Cuma

FIRINDA PATLICAN KEBABI.


FIRINDA PATLICAN KEBABI


MALZEMELER500 kg kuşbaşı kuzu eti1 kg patlıcan4 adet domates2 adet soğan3 adet sivri biberkara biberkırmızı pul biber tuz



YAPILIŞIPatlıcanları alaca soyun uzunlamasına dörde kesin tuzlu suda yarım saat bekletinyıkayın kurulayın tavada biraz kızartın fırıntepsisine yada borcamınıza bir sıra dizindiğer tarafta etinizi tavada kavurun tek tek malzemeleri baharat ları içine ekleyinbir bardak suyuda koyun etinizin içine kızartığınız batlıcanların üzerineyayın kalan patlıcanlarıda onun üzerine dizin üstene domatesleri dörde bölüp ekleyin üstüne fırına verin pişince servis yapın

BİŞİ.


BİŞİ..Bu gün sabah kahvaltıda canım istedi bişi yapmak yazda geliyorherkes diyet yapıyor komşularım bana kızıyor ama yeme hamur işi diyedayanamadım bu gün yaptım gelecek pazartesi diyete başlarımhiç o pazartesi gelmiyor ama bakalım.BİŞİ..

MALZEMELER 500 kg un 20 gr maya 1 yumurta tuz


YAPILIŞI.Unu tuzu mayayı yumurtayıkarıştırıp bir güzel yoğuralım üzerini kapatıp mayalanmaya bırakalımmayanlandıktan sonra ufak parcalar alıp kızgın yağda kızartalım bu kadar

AFİYET OLSUN

ETLİ NOHUT.


MALZEMELER,500 kg nohut.et sizlere kalmış istediğiniz kadar ekleyin1 Adet soğan.domates salcası.kırmızı pul biber.2 yemek kaşığı sıvı yağtuz



.YAPILIŞI.Nohutları akşamdan ıslayınki yumuşasın daha güzeloluyor ıslanan nohutları haşlayın etinizi tencerenize koyunsıvıyağla kavurun sonra soğanı küçük küçük doğrayın ete katınsoğanlar pembeleşince salcasını biberini ekleyin haşlanmış nohutlarıda ekleyinsıcak su kararında koyun pişirin..Afiyet olsun..

FIRIN KÖFTE..



Bu gün fırın köfte yaptım ama salcasını suyunu koymadan ekledim çünkü piştikten sonraki halinide ekliycektim arkadaşlarım köfteyi fırına koydumbeş dakika geçti geçmedi eşim rahatsızlandı kalp sorunu olduğu için hemen hastaneye kaldırdık kalpteki steni kaymış çok şükür şimdi iyi köftenin fırındaki pişmiş halini ekliyemiycem çünkü biz gelene kadar çocuklar hepsini yemişler işallah bir dahaki sefer eklerim
şimdi tarife gecelim
...MALZEMELER.
500kg kıyma4 adet patates3 adet sivri yeşil biber2 adet domatesköfte baharatları.2 dilim bayat ekmek içi.maydanoz1 adet soğan tuz..
YAPILIŞI.
kıymanızı malzemeler eklemeden önce iki dakika yoğurunsonra bütün malzemeleri katın içine güzelcene yoğurun fırıntepsinizin dibini yağlayın köfteleri sıra sıra dizin patatesleride oval şekilde ince olarak kesinonlarıda dizin üzerine sivi yeşil biber ekleyin bir domatesi rendeleyin isterseniz birazda salça ekleyip sulandırın köftelerin üzerine gezdirerek dökünfırına verin köfteler kızarınca piştikten sonra servise hazırdır...Afiyet olsun..