26 Şubat 2010 Cuma

BİZ ÜÇ KADINI ADAM GİBİ SEVEMEDİK..

Biz erkekler bu üç kadını adam gibi sevmesini beceremedik,







Ne anamıza candan bir evlat,


Ne eşimize candan bir koca,


Ne de kızımıza candan bir baba olduk.
Yıllarca üzerimizde emeği olan, her an her yaşta üzerimize titreyen, gözünde her zaman bebeği olduğumuz, Eve geç geldiğimizde uyumadığını gördüğümüz, okuldan dönerken sokak ortasında gözleri bizi arayan, her davranışımıza sabır gösteren ve kırılmayan, bizim dertlerimize bizden daha çok üzülen, bizim için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan ANNELERİMİZ…


Ve annelerimizin elinden devralıp hayatımıza anlam katan hayattaki en güzel dostumuz ve en tatlı arkadaşımız, helalimiz, hayat ortağımız, Çocuklarımızın annesi… Sıkıntılı anımızda başucumuzda gördüğümüz tek yardımcımız, Mutlulukta ve sıkıntılarda tek paylaşıcımız, hayatımızın rengi, en güzel şiirimiz, hayatımızın olmazsa olmazı, en büyük destekçimiz… EŞİMİZ…




Birde prensesimiz… Bize sevdalı bir yürek… Hayatında ilk erkeği olduğumuz gülümüz… Akşamları bizi sabırsızlıkla bekleyen ellerimize bakan sevgi dolu bir çift göz… Her zaman ve her yaşta yanında olacağımızı bilen bize güvenen ve bununla gurur duyan bir tanemiz… Öcülerden ve cadılardan koruyan kahramanı olduğumuz, bize koruyucu melek gözü ile bakan; onun bize, bizimde ona âşık olduğumuz KIZIMIZ…


Bunlar can, bunlar canan, bunlar hayatın bizzat kendi, hayatın anlamı, bizleri yüreklerine baş tacı yapan, değerleri dünyalık ölçülerle tartılmayan üç güzel insan…


Bu üç kadını sevgilerin en yoğunu ile sevmek için düşünmeye gerek yok, bir neden aramaya gerek yok,


Sevmemiz için annemiz eşimiz ve kızımız olması yeterli…


Ama biz bizi herkesten çok seven bu kadınları adam gibi sevmesini beceremedik.




Hep erkek rolünü oynadık…
Belki de çok sevdik ama bir türlü sevgimizi ifade edemedik utandık, yakışmaz dedik…


Masmavi düşlerinin altındaki sandalyeye tekme vurduk.


Yüreğimizden çıkan sevgi sözcüklerini dudaklarımızı kapayarak ağzımızın içine hapsettik; söylemedik, erkekliğe sığdıramadık.


Bal aldığımız çiçeğimizin kıymetini bilemedik.


Üzerimizde emeği olan bizim biz olmamızı sağlayan yegâne varlıklara, her şeyimiz olan kadınlara bize verdikleri sevginin yarısı kadar dahi sevgi veremedik…


…Neden eşimize küçücük bir hediye almak bize ağır geldi


Annemizin hatırını sormak ve gönlünü almak için telefon açmamızı neydi engelleyen,


Kızımıza içten sarılıp öpüp koklamamıza hangi güç karşı çıkıyordu…


Neden herkesten fazla onlara güler yüz göstermedik.


Neden seni seviyorum demedik,


Ellerimizden kayıp gitmeden,


Hayal dünyamızın üç tane nadide yaprağı düşmeden…


Sorguladıkça nedenini bizde bilemedik…


Onlarda bilemedi yüreğimizdeki sevginin bağbozumu zamanını…


Bazen de sevdik ama orantı kuramadık yüzümüze gözümüze bulaştırdık…


Ya annemizi çok sevip eşimizi boşladık…


Ya eşimizi çok sevip annemize ilgisiz kaldık…


Bilemedik sevginin soyut bir kavram olduğunu,


Herkesi sevmeye yetecek kadar bir yüreğimiz olduğunu


Ve tonlarca ağırlıkta sevgiyi taşıyabileceğini…


…Ruhumuzdaki dalgalarda gemilerini alabora etsek de,


Onlar bizi karşılıksız hiçbir menfaat gözetmeden seviyorlar...


Oğlu olduğumuz için,


Eşi olduğumuz için,


Babası olduğumuz için,


Eğer onların bu sevgilerine karşılık birazcık emek harcasaydık,


Bakışlarımıza bahar mevsimini getirseydik,


Yani demem o ki sevgilerini hak etseydik…


Bu üç kadında bizim için canını verirdi…


Dedim ya biz bu üç kadını adam gibi sevmesini beceremedik…


MEHMET ORHAN DURDU

Arkadaşlar güzel bir yazı okudukca içindekileri neler var anlamı büyük
evet sevdiğimiz kişiye seni seviyorum diyemiyoruz cekingenlik var hala bazılarımızda diyorum ama.
yetiştirme tarzından ortamdan olabilir .yazIyi okuyan erkekler icinde kacI kendini görebilir,

ya da kac tanesi de, ben de bu erkeklerden biriyim
der,diye acep itirafta bulunur ?
Ya da tekrar herseyi bir gözden gecirip,
tekrar keske söye keske böyle diye diye .....

7 yorum:

balböcükleri dedi ki...

çok doğru malesef çok doğru

https://www.blogger.com/blogger.g?blogID=168642682113532706#publishedcomments dedi ki...

sa.Hemşerim çok güzel bir yazı o kadarda duygusal..RABBİM anlamayı nasip etsin tüm erkeklere amin..sevgiler..A.E.O

Unknown dedi ki...

Sevgili arkadasim.... Yayinladigin bu yazi ne yazik ki, hayatin taa kendisi... Böyle erkekler var mi? Bu durumu harfi harfine, yakinen yasayan biri olarak ne yazik ki "evet, var" diyorum ve onlari Rabbime havale ediyorum... "Allah kalplerine merhamet versin" demekten de baska birsey gelmiyor elimden... Sevgilerimle, güzel bir hafta sonu diliyorum... Filiz

Bulbulunyeri dedi ki...

Canım,
paylaşımın için teşekkürler. Haklısın Ülkemizde böylesi erkekler çoğalabilse, Medine gibi kızlar diri diri gömülmekten kurtulurlar.
Sevgiyle kal.

TATESAL dedi ki...

Evet ablacığım çok güzel bir yazıydı ve tamamen doğru...
Bana kalırsa erkekler kundakta iken kadınlara eziyet etmeye başlıyorlar...Nasılmı ?
Kundakta annelerine , genç olunca kız arkadaşlarına,evlenince eşlerine ve kız çocukları oluncada kızlarına...
Maalesef anadoluda bu böyle..Yeni nesil biraz daha ehlileşti gibi ama.....

ANNEMİNELİ dedi ki...

Canım bu kadarda yaşam dillendirilirmi,paylaşıma teşekkürler.Sevgi ve saygıda benden olsun.....

Unknown dedi ki...

paylaşım çok güzel ve doğru