Adamın, geniş, bakımlı ve güzel bir bahçesi vardır. Çeşitli meyvelerle dolu bahçe yola yakındır; gelen-geçen hayranlıkla seyreder bahçeyi.
Mevsimi gelir ve yılların emeği meyveye dönüşmeye başlar.
Kimi hayranlıkla bakar takdir eder kimi de haset'le. Ama artık meyveler iyice olgunlaşmaya başlamıştır. Kadir kıymet bilmez çocuklar neyse de çocuk kadar bile zekaya sahip olmayan haset'ler de taş'lamaya başlar ağacı bir meyve düşüreceğim diye.
Durumu gören yakın komşuları ve dostları taş atanlara müdahale etse de durum kötüye gitmektedir.
Durumun kötüye gittiğini gören evin hanımı bir gün; "bey, çocuklar ağacı taşlıyor bir baksan" der.
Ama adam; boşver, taşlar taşlar giderler" der, hiç rahatını bozmadan.
Ancak adam biraz fazla rahattır. Hatta buna gamsız bile denebilir.
Günler böyle geçer ve bir gün evin hanımı; "bey" der, "Gerçekten senin dediğin gibi çocuklar da o fena adamlar da meyve ağacını taşlamaktan vazgeçtiler" dediğinde adam; "ben sana dememiş miydim" der.
Bu defa evin hanımı: "evet çocuklar ve o fena insanlar taşladı taşladı gittiler. Ama ağaçta ne meyve kalmış nede yaprak. Hatta ağaç o kadar insafsızca taşlanmış ki, önümüzdeki yıl meyve verecek hali kalmamış" der.
**Alıntı..
Evet, meyve veren ağaç taşlanıyor her devir ve zamanda.
Verilen meyvelerin bizlere sunulmuş bir nimet olduğunu öğrendiğimizde iş işten geçmiş olmaması için,
Ağacı korumak kollamak gerek.
Gerek ki, meyve vermeye devam edebilsin.
Meyvelerinden herkes faydalanabilsin.şah/mat.
Kadir kıymet bilen tüm dostlara olsun bu yazım…..
5 yorum:
Canım,
haklısın. Milletçe bu konularda dikkatli değiliz. Aileler çocuklarına küçüklüklerinden itibaren bazı şeyleri öğretseler hiç sorun olmayacak.
Sevgiyle kal.
FRUMOS
INTERESANT
AM OBSERVAT UN FROFIL
CU DRAG
MARI
ablacım selam nasılsın.
canıım seni mimledim bloguma bakarmısın sevgiler
Ablacığım hayırlı akşamlar çok güzel bir yazı paylaştığın için çok teşekkürler elerinden öperim
Yorum Gönder